Konular....

29 March 2012

REMEDIOS VARO




“This woman is leaving the psychoanalyst’s office, drops her father’s head into a small circular well (which is the proper thing to do when leaving the psychoanalyst). The basket she carries holds yet more psychological waste: a pocket watch, symbolizing the fear of arriving late, et cetra. The psychoanalyst’s name is DR. FJA (Freud, Jung, and Adler).” – Catalogo Razonado, Walter Gruen (Varo’s Husband)
1908 yılında İspanya'da doğan Remedios Varo küçük yaştan itibaren kendini resimle ifade etmeye başladı. Sanatını dünyaya gösterme azmindeki ressam, kısa zamanda şiir ve hayalgücünden kendine özgü bir evren yarattı. Varo'nun bir hidrolik mühendisi olan babası ressamın sanatını en çok etkileyen kişidir. Varo genç yaşta babasından mühendislik araçlarını kullanmayı öğrendi. Düşgücünü bu araçlara yansıtan ressamın birçok resmi o yıllarının bir yansımasıdır. Sembolik figürler yalnızlığı ve kendini serbestçe ifade etmesine izin verilmeyen ressamın asiliğini simgeler. 

On beş yaşında, Varo Madrid'deki San Fernando Akademisi'nde eğitime başladı. Akademinin sanatsal atmosferi ressamın Sürrealist akımdan haberdar olmasını sağladı. O dönemde çok moda olan sürrealizmden etkilenen Varo, duygularını figürler ve semboller kullanarak ifade etmek fikrini çok cazip buldu. Barselona'da Sürrealist şair Benjamin Peret (4 Temmuz 1899 - 18 Eylül 1959) ile tanışan ressam kısa süre sonra Peret ile evlendi. Çift İspanya'yı saran iç savaştan kaçmak ve Paris'teki daha avangard çevrenin parçası olmak amacıyla Fransa'ya taşındı.   Varo 1937 ile 1939 yılları arasında Paris'teki Sürrealist sanat çevresi içinde aktif olarak yer aldı. Bu dönemde ressam daha önceki yıllarda öğrendiği tekniği ile olağanüstü yeteneğini birleştirerek mükemmel bir üslup yarattı. Bu dönemde arkadaşlık kurduğu diğer sürrealist sanatçılar arasında Leonora Carrington, Roberto Matta, Gunther Gerzso ve Frida Kahlo da bulunmaktaydı. 


Nazilerin Fransa'yı işgali ile Varo ve eşi ülkeden kaçmak mecburiyetinde kaldı. Bir kaç ev eşyası satarak küçük miktar para toplayabilen çift Marsilya'daki nüfuzlu bir dostlarının yardımı ile bir buharlı gemi bileti alabildiler. Peret'nin solcu politik ilişkileri ve İspanya'daki sosyalist grupları desteklemesi yüzünden diğer sürrealist göçmen sanatçılarla beraber New York'a gitmesi engellenen çift geçiş belgeleri olmadığı için aylarca beş parasız halde Kazablanka'da beklemek zorunda kaldı. 


Meksika hükümetinin İspanyol siyasi göçmenlerine verdiği küçük bir aylıktan başka hiç parası olmayan çift 1941 Kasım'ında uzun ve zor bir yolculuğun ardından Mexico şehrine ulaştı ve şehrin antik Aztek merkezine fazla uzak olmayan ve Devrim Anıtı’nın hemen yanındaki Gabino Berrida'da yıkık dökük bir binaya yerleşti. Varo derhal ailenin geçimini sağlama işini üzerine aldı lakin bu mecburiyet önündeki on yıl boyunca ressamın kendi sanatından enerji ve zaman çalacaktı. Bu dönemde hamile kalan Varo ekonomik durumlarının kötülüğü yüzünden erken bir kürtaj yaptırmak zorunda kaldı ve bu kürtajın yan etkileri yüzünden hayatı boyunca bir daha çocuk sahibi olamadı. 


Çift Meksika'da kendileri gibi mülteci ressam ve yazarlardan oluşan aktif bir guruba dahil oldu. Bu gurupta bulunan İngiliz ressam Leonora Carrington ile Varo arasında zamanla güçlü bir dostluk oluştu ve bu iki kadın ressam beraberce kendi üsluplarına ve ihtiyaçlarına daha uygun yeni bir imge dili yarattılar. Mistisizmle uğraşan ikili hikayeler, düşler ve büyülü iksirler paylaşarak resimlerini yaşam yolculuklarının bir belgelenmesi olarak kullandı. 


Varo bu dönemde zarif biçimde gizemli ve kendine özgü olmakla berber olgun ve dikkate değer bir üslup yarattı. Genellikle kendi hazırladığı sıkıştırılmış fiber levhalar üzerine yağlıboya çalışan ressamın renkleri her ne kadar yağlıboyanın harmanlanmış tınısına sahip olsa da fırça tekniği genellikle, tempera tekniğini anımsatacak biçimde, birbirine yakın birçok güçlü fırça tuşundan oluşmaktadır.  aro'nun eserlerinin alegorik doğası Hieronymus Jerome Bosch'un resimlerini akla getirmektedir. Öyle ki bazı eleştirmenler ve sanat tarihçileri ressamın sanatını İrrealizm geleneği içinde "postmodern bir alegori" olarak tanımlamaktadır. 


Varo'nun ilham aldığı diğer sanatçılar arasında Fransisco Goya, El Greco, Picasso ve Braque bulunmaktadır. Andre Breton Sürrealizm anlayışında ressamı biçimsel olarak etkilemekle birlikte, sanatçının bazı resimleri Yunan asıllı İtalyan ressam Giorgio de Chirico'nun sürrealist yaratımlarına dikkati çekecek kadar yakınlık gösterir. Ayrıca Meksika'nın Kolomb öncesi sanatı, döneminin birçok Meksikalı ressamı gibi Varo'yu da etkilemiştir. 


Felsefi açıdan bakıldığında Remedios Varo gerek Doğu ve gerek Batı'ya ait birçok hermetik ve mistik gelenekten ilham almıştır. C. G. Jung'un, G. I. Gurdjieff, P. D. Ouspensky, Helena Blavatsky veya Meister Eckhart'ın teorilerine ilgi duyduğu kadar tasavvuf, I-Ching, kutsal geometri, simya ve Kutsal Kase efsanesi gibi konulara karşı da derin bir merak duyuyordu. Varo bu felsefe ve tekniklerin her birinin özbilgiye ve bilincin dönüşümüne giden bir yol olduğuna inanıyordu. 


Remedios Varo ilk kişisel sergisini 1956 yılında Mexico City'deki Galeria Diana'da açtı. 1971 yılında Museo de Arte Moderno'da açılan retrospektif sergisi Meksika tarihindeki en büyük kitle tarafından gezilen sergi olarak bir rekor kırdı. Günümüzde ülkenin en önemli kadın ressamlarından biri olarak kabul edilen Remedios Varo başta geçici bir süre kalmak niyetiyle geldiği Meksika'da 1963 yılında hayata veda etmesine değin yaşadı. 


Kaynak: Lebriz





No comments: